Platon

Nasrettin Hoca`ya bir davacı ve bir davalı başvurur. Nasrettin 

Hoca önce davacıyı dinler. Sonunda davacının ortaya koyduğu 

gerekçeleri yeterli bularak davacıya “haklısın” der. Yardımcısı 

araya girer ve şu uyarıyı yapar: “Hocam! Bir karar vermeden 

önce iki tarafı da dinlemelisiniz.” Bunun üzerine davalıyı din-

leyen Hoca davalının gerekçelerini de haklı bulur ve “haklısın” 

der. Yardımcısı tekrar araya girer ve “bu tür konularda iki taraf 

da aynı anda haklı olmaz hocam!” der. Sonunda Hoca yardım-

cısına dönüp “sen de haklısın” der. 

Bu hikayede Nasrettin Hoca “

bir karar vermeden önce tüm ta-

rafl arı dinleyerek karar verme

” ve “

iki taraf da aynı anda haklı 

olamaz

” postulatlarını atladığı için bu duruma düşmüştür. 

Aslında her insanın kendi oluşturduğu aksiyomları, postulat-

ları ve temel tanımları vardır. Bunun çoğu zaman farkında ol-

mayız. Eğer bu temel kavramlar analitik düşünen bir beyin ta-

rafından oluşturulursa insanı dedikodu yapmaktan bile koru-

yabilir!

Bir gün bir tanıdığı büyük fi lozof Sokrat’a rastladı ve dedi ki: 

“Arkadaşınla ilgili ne duyduğumu biliyor musun?” Bir daki-

ka bekle diye cevap verdi Sokrat. Bana bir şey söylemeden ev-

vel senin küçük bir testten geçmeni istiyorum. Buna Üçlü Filtre 

Testi deniyor. “Üçlü Filtre?”, “Doğru,” diye devam etti Sokrat. 

Benimle arkadaşım hakkında konuşmaya başlamadan önce, bir 

süre durup ne söyleyeceğini fi ltre etmek, iyi bir fi kir olabilir. Bu 

ona 3 fi ltre testi dememin sebebi. Birinci fi ltre “Gerçek Filtre-

si” Bana birazdan söyleyeceğin şeyin tam anlamıyla gerçek ol-

duğundan emin misin?” “Hayır,” dedi adam “ Aslında bunu sa-

dece duydum ve ....”. “Tamam,” dedi Sokrat. Öyleyse, sen bu-

nun gerçekten doğru olup olmadığını bilmiyorsun. Şimdi ikinci 

fi ltreyi deneyelim, “İyilik Filtresini.” Arkadaşım hakkında bana 

söylemek üzere olduğun şey iyi bir şey mi? “Hayır, tam tersi...”. 

“Öyleyse,” diye devam etti Sokrat. “Onun hakkında bana kötü 

bir şey söylemek istiyorsun ve bunun doğru olduğundan emin 

değilsin. Fakat yine de testi geçebilirsin; çünkü geriye bir fi ltre 

daha kaldı.”  “Yararlılık fi ltresi.” “Bana arkadaşım hakkında 

söyleyeceğin şey benim işime yarar mı?” “Hayır”.  “İyi” diye 

tamamladı Sokrat. Eğer, bana söyleyeceğin şey doğru değilse, 

iyi değilse ve işe yarar, faydalı değilse bana niye söyleyesin ki?

Bu hikaye incelendiğinde şu sonuçları çıkarabiliriz: Sokrat için, 

Tanım: Üçlü fi ltre testini geçmeyen bilgilere değersiz bilgiler de-

nir. Postulat: Değersiz bilgileri dinlemek gereksizdir. 

  Temel ka-

bulleri vardır. 

Şimdi asıl konumuza gelirsek,  TIMSS 2011 raporuna göre: 

“TIMSS (Uluslararası Matematik ve Fen Başarı Değerlendir-

mesi) 2011 sonuçları dün sabah açıklandı. Hollandalı kurum 

IEA’nın, Boston Kolej’in Lynch Eğitim Fakültesi işbirliğiyle dü-

zenlediği TIMSS raporu, 2011 yılı eğitim verilerine göre yapıl-

dı. 50’den fazla ülke, bölge ve eyalet değerlendirmeye katıldı. 4. 

ve 8. sınıf öğrencilerinin matematik ve fen alanlarındaki başa-

rıları ölçüldü. 2007’deki değerlendirmeye kısmen katılan Tür-

kiye, 2011’de ilk kez TIMSS’te Sistematik Uluslararası Değer-

lendirme ve Karşılaştırma’ya alındı. Buna göre, Türkiye mate-

matik ve fen alanlarında önceki yıllara göre başarı elde etse 

de, aynı başarı artışı uluslararası alanda sağlanamadı. Birleşik 

Arap Emirlikleri’nin gerisinde kalan Türkiye, Lübnan’ın ise bir 

basamak üstünde. İlk sıraları ise Singapur, Güney Kore ve Tay-

van gibi ülkeler paylaştı. Kız çocukları matematikte daha başa-

rılı. 8. sınıfa giden ve TIMSS matematik değerlendirmesine tabi 

tutulan Türk kız çocukları, erkeklerden yaklaşık 9 puan daha 

fazla aldı. (Kızlar 457 puan, erkekler 448 puan.) 4. sınıfl ara ba-

kıldığında ise arada bir puan fark olduğu görülüyor. Kızlar 470, 

erkekler ise 469 puan aldı.

41

AHİ

EVRAN

AKTÜEL