AHİ

EVRAN

AKTÜEL 

29

Yerinde ve faydalı kulla-

nılmayan her şey israftır. 

Acaba bu durumun farkın-

da mıyız?

İsraf ve tüketimin sınır tanımadı-

ğı günümüzde insanların günlük 

hayatında artık sıradan görülen 

birçok davranış, israfa ciddi de-

recede örnek oluşturmuş ve israf 

normalleştirilmeye 

başlanmış-

tır. Boşa geçen zamanlardan ge-

reksiz yere yanan ışıklara, lüzum-

suz çalışan âletlerden çöpe giden 

ekmeklere, fazladan alınan eşya-

lardan çizilip atılan kâğıtlara ka-

dar pek çok davranış israf ve tü-

ketimin ne kadar büyük olduğu-

nu göstermektedir. İstatiksel ra-

kamlara baktığımızda, israf etti-

ğimiz malzemelerle beraber, on-

ların yetişmesi için gerekli kay-

nakları da boşa harcadığımız gö-

rülüyor. Meselâ 1 kilogram pirin-

cin yetişmesi için 2.000 ile 5.000 

litre arasında su gerekmektedir. 

Aynı şekilde 1 kilogram buğdayın 

yetişmesi için 1.000, hayvanlarda 

1 litre süt üretilmesi için 2.000 ile 

4.000, 1 kilogram şeker için 3.000, 

1 kilogram kahve için 20.000 lit-

re su gerekmektedir. Bu rakam-

ları kısaca örneklendirirsek bir 

tencere pilav pişirip attığımızda 

2.000 litre suyu da israf etmiş olu-

yoruz. Türkiye’de bir yılda sadece 

enerjideki kaçak, kayıp ve yalıtım 

başlıkları altında toplanan israfın 

boyutu 15 milyar doları bulmak-

tadır. İsrafı engellemenin birin-

ci yolu, onu fark etmektir. Günü-

müzde birçok fert israfı fark ede-

mez hâle gelmiştir. 

İsraf eden önce kendine 

zarar verir

İsraf ve aşırı tüketim üzerinde du-

rulması gereken zararlı bir alış-

kanlıktır. Tüketerek mutlu olma 

alışkanlığı, kişinin kendi kendini 

imha etme sürecidir. Hiçbir tüke-

tim malzemesinin insanı uzun sü-

reli mutlu etmediği ortadadır. Tü-

ketim daha fazla harcamayı, daha 

fazla harcama ise lüks ve israfı be-

raberinde getirmektedir. Lüks ve 

sefahat içinde bulunan ve bu tü-

ketim psikolojisi ile ilelebet böyle 

kalacağını düşünen Batı dünyası 

ekonomik krizlerle boğuşmakta-

dır. Bitmez ve tükenmez zanne-

dilen maddî değerlerin hepsi tü-

kenmekte, güçlü devletler bile 

borç batağında perişan olmak-

tadır. O devletlerin perişan olma-

sında, yapılan ferdî hatalar, ölçü-

süz tüketim ve geri dönüşümü 

olmayan israf önemli bir yere sa-

hiptir. Ferdin kendini tüketim ve 

israfa vermesi arz-talep ve kazanç 

dengesini bozmakta, önce toplu-

luğu oluşturan fertler fakirlik ve 

yoksulluk içine düşmekte, ardın-

dan da o fertlerin oluşturduğu 

milletler ve devletler iflâs etmek-

tedir. Sürekli tüketmeye teşvik 

edilen insanlık, tüketimin kayna-

ğını bulmakta zorlanmakta, geli-

rinden daha fazla harcama yap-

maktadır.

Kaynakları boş yere tüke-

tiyoruz

İnsanın 

kendi 

çevresindeki 

imkânları hoyratça israf etmesi 

tabiatın da dengesini bozmuştur. 

Boşa atılan her ürünün emek ve 

kaynak kaybına yol açtığı, o ürü-

nün elimize ulaşıncaya kadar ge-

çirdiği safhalar göz önüne alındı-

ğında biraz daha fark edilecektir. 

Bir dilim ekmek çöpe gittiğinde 

o ekmekle beraber onu elde et-

mek için ekilen tohumluk buğda-

yın, çiftçinin emek ve çalışma sü-

resinin, buğdayı un hâline geti-

ren fabrikadaki enerjinin, çalışan 

işçinin emeğinin, unu fırına ge-

tirmek için yapılan faaliyetlerin, 

fırında yanan odunun ve onu al-

mak için verilen paranın da boşa 

gittiğini fark etmemiz gerekiyor. 

Toplumumuzun ekmekle ilgi-

li üretim, tüketim, israf ve tüketi-

ci alışkanlıkları konularında Gıda, 

Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı-

nın ilgili kuruluşu Toprak Mahsul-

leri Ofisi (TMO) Genel Müdürlü-

ğü tarafından yurt çapında yap-

tırılan bir araştırmada, ülkemizde 

günde 6 milyon, yılda 2,1 milyar 

ekmeğin israf edildiği sonucu or-

taya çıkmıştır. 

Bu üzücü sonuçlar ekmek israfı-

nın önlenmesine yönelik tedbir-

lerin ivedilikle alınmasını gerek-

li kılmış ve bu doğrultuda dev-

let, 17 Ocak 2013 tarihinde “Ek-

mek İsrafını Önleme Kampanya-

sı” başlatmıştır. Kampanya ile israf 

konusunda toplumsal duyarlılık 

oluşturulması, israfın üretim ve 

tüketim aşamalarında önlenme-

si, ekmeğin uygun yöntemler ile 

muhafazasının sağlanması, bayat 

veya ihtiyaç fazlası ekmeğin yine 

insan gıdası olarak değerlendiril-

mesi konularında toplumun bi-

linçlendirilmesi amaçlanmıştır. 

Sonuçta 2012’de 5,9 milyon adet 

olan toplam ekmek israfı, Ekmek 

İsrafını Önleme Kampanyasının 

etkisiyle 2013 yılında 4,9 milyon 

adede inmiştir. 

Araştırma bağlamında sorgulan-

ması gereken bir diğer önemli 

konu da toplum tarafından han-

gi davranışların ekmek israfı ola-

rak değerlendirildiğidir. Bilindi-

ği gibi konunun uzmanları, üre-

tilen ekmeğin insan gıdası dışın-

daki her türlü tüketimini veya tü-

ketilemeden çöpe atılmasını “is-

raf” olarak kabul etmektedirler. 

Kampanya sürecini değerlendi-

ren yetkililer ekmek tüketiminde 

2,5 milyar TL tasarruf sağlandığı-

nı belirtiyor. Buna çöpe atılmak-

tan kurtarılan 300 milyon TL de 

ilave edildiğinde, milli ekonomi-

mizde bu kampanya ile bir yıllık 

süre içerisinde 2 milyar 800 mil-

yon TL tasarruf sağlandığını ifade 

ediyorlar.