meler genellikle bir ihtiyacın so-
nucunda dile girmiştir. Elbet-
te bu dillerden özenti alıntıları
dediğimiz alıntılar da yapılmış-
tır; fakat bu özenti alıntıları za-
man içerisinde dilden atılmışlar-
dır. Son dönemlere gelindiğin-
de ise, Türkçede batı kökenli ya-
bancı sözcüklerin sayısında artış
olduğu görülmektedir. Türkçeye
girmiş batı kökenli yabancı söz-
cük sayısının ortalama 10000’e
yakın olduğu düşünüldüğünde,
bu sözcüklerin %70’inden faz-
lasının Fransızcadan geçen keli-
meler olduğu görülür (Korkmaz
2003: 124). Oysa, genel ağ ara-
cılığıyla Türkçeye geçen yabancı
kaynaklı kelimelerin başında ise
İngilizce kelimeler yer almakta-
dır. Bu durumu son zamanlarda
İngilizcenin Türkçe ve diğer dün-
ya dilleri üzerindeki yoğun bas-
kısıyla açıklamak mümkündür.
Sadece genel ağ değil, bilişim
sektörünün diğer ürünleri de dili
büyük çapta etkilemektedir. Bu
ürünler aracılığıyla özenti alın-
tıları yapıldığı gibi, hiç şüphe-
siz bilgi alıntıları da yapılmakta-
dır. Konuya bilgisayar ve bilişim
dünyası açısından yaklaşıldığın-
da, bilgisayar ve bilişimle ilgili
sözlerin dilimizde zamanla arttı-
ğı, bilgi alıntılarıyla birlikte özen-
ti alıntılarının da yaygınlaştığı ve
dilde zamanla özenti alıntıları-
nın, bilgi alıntılarından daha çok
yer tuttuğu görülmektedir. Bu-
günkü bilgisayarların atası sayı-
lan ve büyüklüğü bir odayı kap-
layan ilk bilgisayarın 1960’lı yıl-
larda ülkemize gelmesiyle dili-
miz elektronikbeyin sözüyle ta-
nışmıştı. Kişisel bilgisayarlar yay-
gınlaşana kadar dilimize bilgi-
sayarlarla ilgili pek fazla söz gir-
medi. Ancak, kişisel bilgisayar-
lar, genel ağ, cep telefonları yay-
gınlaştıktan sonra çok fazla te-
rimle, sözle karşı karşıya kalındı.
Başlangıçta disk, disket, moni-
tör, klâvye gibi birkaç sözle sınır-
lı olan alıntılama, bilişim tekno-
lojisinin gelişmesi ve yaygınlaş-
masıyla giderek arttı. Donanım
ve çeşitli yazılımlarla ilgili terim-
ler de dilimize girmeye başladı
(Akalın 2002: 473). Elbette böy-
le bir durumun oluşmasında bi-
lişim teknolojisinde üretici de-
ğil, tüketici bir toplum görünü-
mü arz etmemizin rolü büyüktür.
Bu nedenle yeni yeni bilişim te-
rimleri, olduğu gibi gümrüksüz
bir biçimde dilimize girmektedir.
Yabancı kökenli bilişim terimleri-
nin, özellikle de İngilizce sözcük-
lerin baskısı sadece Türkçeyle sı-
nırlı değildir. İngilizce, diğer dün-
ya dillerini de etkilemekte, bazı
ülkeler dillerini bu etkiden ko-
rumak için çeşitli çözümler üret-
mektedirler. Örneğin, Fransız hü-
kümeti bütün bakanlıklarda, bel-
gelerde, yayınlarda ve ağ sayfa-
larında e-mail sözcüğünün kul-
lanılmasını yasaklamış; İngilizce
sözcüklerin Fransızcaya girme-
sini engellemeye çalışan Kültür
Bakanlığı, e-mail yerine Fransız-
36
AHİ
EVRAN
AKTÜEL