AHİ

EVRAN

AKTÜEL 

43

Yaşlı bireyler toplum içerisinde ba-

ğımsız bir şekilde kültürel, sosyal, 

ekonomik ve fiziksel aktiviteler 

ile başa çıkabildiği ölçüde sağlık-

lı yaşlanmıştır. Bu durumu gerçek-

leştirebilmek için gerekli tedbirler 

kişinin kendisi ve sağlık profesyo-

nelleri tarafından mutlaka alınma-

lıdır. Aktivite bağımsızlığını kaza-

nan yaşlı birey kendisinden daha 

genç nesiller ile iletişim halinde 

olarak onlara deneyimlerini akta-

rabilirler. Bu kapsamda hem yaşlı 

birey toplum içerisinde dışlanma-

mış olacaktır hem 

de yaşadıkları top-

luma olan katkıla-

rı artacaktır. Sağlık-

lı yaşlanma, bu yö-

nüyle ele alındığın-

da toplumsal daya-

nışma ve nesiller 

arası iletişim açı-

sından da önemli-

dir.

Nesiller arası ileti-

şim ve sağlıklı yaş-

lanma kavramla-

rı birbirleri ile yo-

rumlanabilecek 

kavramlardır. Fizik-

sel ve mental ola-

rak sağlıklı bir şe-

kilde yaşlanan bireyler, çalışma ha-

yatının dışında kalmayı genellik-

le tercih etmemektedir. Bu birey-

lerin bilgi, birikim ve tecrübelerini 

yeni nesile aktarması büyük önem 

arz etmektedir. Bu kapsamda, yaşlı 

bireylerin kendilerinden sonra ge-

len nesile bazı aktarımlarda bulun-

ması hem toplumsal gelişim hem 

de nesillerin gelişimi açısından 

önemlidir. Bununla birlikte, kendi-

sinden önceki nesilde kimi bilgi ve 

birikimleri kazanan birey de, aynı 

şekilde kendisinden sonra gelen 

nesile bu aktarımları yaparak top-

lumsal gelişimin bir döngü hali-

ne gelmesini sağlayacaktır. Sağlıklı 

yaşlanmanın, nesiller arası iletişimi 

gerçekleştirmenin dışında engel-

liliğin önlenmesi, yaşam kalitesi-

nin arttırılması gibi etkilediği bazı 

önemli durumlar da vardır.

Sağlıklı yaşlanma kavramı ile yaşa-

mın ileri dönemlerinde beklenme-

yen ölümlerin önlenmesi, kronik 

hastalıkları olan bireylerin buna 

bağlı engellilik durumu yaşama-

maları veya engellerinden en az 

şekilde etkilenmeleri, bireylerin 

ileri yaşlarında da yaşam kalitesi-

ne sahip olabilmeleri, yaşlı birey-

lerin toplumun sosyal, politik, eko-

nomik aktivitelerine katılabilmele-

ri ve sağlık harcamalarının daha az 

maliyetli olması amaçlanmaktadır.

Bu amaçlara ulaşabilmek için ye-

terli ve dengeli beslenme, sigara 

kullanmama, düzenli uyku, bol su 

tüketme, düzenli fiziksel aktivite, 

kilo kontrolü, boş zamanların dü-

zenli kullanımı, tuz kullanımının 

azaltılması vb. aktiviteler yapılma-

lı ve önlemler alınmalıdır. Bunun 

yanında yaşlı bireylerin bağım-

sız olarak yaşamaları engelleyebi-

lecek evin içinde veya evin dışın-

da olması muhtemel kazalara karşı 

mutlaka dikkatli olunmalıdır.

Sağlıklı 

yaşlanabilmek 

için 

Avrupa’da, Amerika’da ve ülke-

mizde birçok programlar organize 

edilmektedir.   Bu programlar, bi-

reylerin özellikle 50 yaşından itiba-

ren düzenli fiziksel aktivite, düzen-

li ve dengeli beslenme, sosyal akti-

viteler ve stres yönetimleri gibi ko-

nulardan oluşturulmaktadır. Tüm 

bu yöntemler, bireyin sağlıklı yaş-

lanabilmesi için önem arz etmek-

tedir. Ancak, düzenli, kişiye özel 

planlanmış, ka-

nıta dayalı yak-

laşımlar içeren 

fiziksel aktivite 

programlarının 

sağlıklı yaşlan-

maya, yaşlılığa 

ve inaktivite-

ye bağlı birçok 

hastalığının ge-

lişmemesine 

neden olmak-

tadır.

Fiziksel aktivi-

te, sağlıklı yaş-

lanma kavra-

mı için anahtar 

yaklaşımlardan 

biridir. Düzen-

li fiziksel aktivite ile, kalp-damar 

hastalıklarına yakalanma oranın-

da %30’a varan azalmalar, insüli-

ne bağlı şeker hastalığında olum-

lu yönde gelişimler, HDL koleste-

rolünde (iyi kolesterol) artış, LDL 

kolesterolünde (kötü kolesterol) 

ve vücut yağ oranında azalmalar 

sağlanır. Bunun yanında, bireylerin 

yaşlılık döneminden itibaren yap-

tıkları düzenli fiziksel aktivite; ke-

mik, kas, tendon ve bağların kuv-

vetini de arttırmaktadır. Özellik-

le kemiklerin kuvvetinde ve yapı-

sında olumlu gelişimler sağlayarak 

kemik erimesi riskini en aza indirir.