52

AHİ

EVRAN

AKTÜEL 

yansıma uğruna yok olmalarını görürüz. Narkis-

sos  da suda kendini gördü ve erimeye mahkum 

etti kendini. 

Su imgesine baktığımızda Bachelard Su ve 

Rüyalar’da: “Hacmi ve kütlesi, kuşatıcılığı ve sarı-

cılığı, saflığı ve besleyiciliğiyle dişil unsurdur su. 

Beşik gibi sallanan, salınan unsur; uyutan, kendi-

si de uyuyan unsur” diye bahseder. Ayrıca suyun 

bir “göz” olduğunu da söyler. Işığı emip ondan 

bir dünya yaratan gölün kendisi büyük sakin bir 

gözdür. Manzaranın gözü. Bu gözün aynı zaman-

da kökensel ayna olduğunu da vurgular. Bache-

lard sudaki manzara, evrenin kendisini algıladı-

ğı ilk görüntüdür. Bir başka deyişle evrenin ken-

dini seyrettiği kadim aynadır su; dünya kendini 

gölde görmek istemiş gibidir. Öyleyse duruluğu 

ve besleyiciliği ile olduğu kadar, aynı anda hem 

gören(göz) hem de yansıtan(ayna) unsur olması 

önemlidir. Su-ayna ilişkisine baktığımızda suyun 

ilk ayna olduğu aşikar. Ayna ve aynadaki görün-

tü ile ilgili olarak da; görüntü, ayna olmadan or-

taya çıkamaz. İbnü’l Arabi’ye göre “şey”lerin (di-

ğer varlıkların) varlık bulması, onların Hak ayna-

sında zuhur etmelerinden başka bir şey olmadı-

ğından, aynalar (varlıkların sabit hakikatleri) an-

cak bu düzlem sayesinde var olurlar. Bu da nihai 

anlamda, görüntünün  varlığı aynanın varlığına 

bağlıdır, demektir. 

Su yatıştırıcı teskin edici bir maddedir.  İnsan ilk 

kez annesinin gözlerinde görür kendini. İlksel  

mutluluk  imgesini , bakanla aynalayanın ilksel 

birliğini de hatırlatıyor su. Zira sütün, suyla ana 

rahminin, suyla aynanın, suyla sallanan beşiğin 

sık sık yer değiştirmesinin nedeni de budur. Suy-

la ölümün de; özellikle de sakin suda ölümün, 

ölümler içinde en fazla anneyle, yeniden doğ-

mak üzere suya geri dönmeyle ilgili olduğunu 

vurgulamıştır Bachelard.  

 

 

 

 Son olarak “sudan oluşma” ya değinmek gerekir. 

Kur’an-ı Kerim’de Allah u Teala  “ Biz her şeye su-

dan can verdik” buyurmaktadır. Narkissos suda-

ki tecelliyi görüp suskunlaştı. Suya olan özlemin-

den dolayı orada can verdi. Tıpkı bir kamışın suya 

olan hasretinden inlemesi gibi.  Narkissos ruhu-

na suyun başında veda etti. Son bir veda ile o du-

ruluğa ve bütün duruluklara  bir Nergis çiçeği ar-

mağan etmeyi de unutmadı.