RÖPORTAJ
Tıp Fakültesi Özel Sayısı
4
Prof. Dr. Mustafa Levent Emir: “Hastanemizde tüm ana bilim
dallarının Eğitim ve Araştırma Hastanesi ruhuna göre
yapılanması ve alt yapının biran önce tamamlanarak tıp
fakültesine öğrenci alımının başlaması önem arz etmektedir’’
Üniversitemiz Tıp Fakültesi Ürolo-
ji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr.
Mustafa Levent Emir ile gerçek-
leştirdiğimiz röportajda uzmanlık
alanları, geleceğe dönük planları
ve hastanedeki çalışma koşulları
hakkında bilgiler aldık.
Kısaca kendinizi
tanıtabilir misiniz?
1965 doğumluyum. Hacettepe
Üniversitesi İngilizce Tıp Fakül-
tesini bitirdim. İhtisasımı Ankara
Eğitim ve Araştırma Hastanesinde
yaptıktan sonraki meslek hayatımı
başasistan ve şef yardımcısı ola-
rak aynı kurumda devam ettirdim.
2004 yılında doçent, 2012 yılın-
da Ahi Evran Üniversitesi Tıp Fa-
kültesinde profesör oldum. Tıp Fa-
kültemize başlayan ilk 2 öğretim
üyesinden biriyim. Bu kurumda bir
süre dekan yardımcılığı yaptım ve
yaklaşık 3 buçuk yıldır da Ürolo-
ji AD Başkanlığını yürütmekteyim.
Özellikle hangi alanda çalışmalar
yapıyorsunuz?
Hastanemizde Üroloji Anabilim
Dalının ‘Kadın Ürolojisi’ ve ‘Üro-
onkoloji’ seksiyonlarının sorum-
luluğunu yürütmekle beraber
cerrahi pratiğimde taş hastalı-
ğı ve prostat hastalıkları önem-
li bir yer tutmaktadır. 2013 yılın-
da Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Yüksekokulu’muzla birlikte ‘Kadın
Ürolojisine Multidisipliner Yakla-
şım’ isimli sempozyum düzenleye-
rek ulusal ölçekte tanınan pek çok
hocamızın üniversitemize gelerek
katkı sağlamalarını sağladık.
Bundan sonrası için geleceğe
yönelik projeleriniz nelerdir?
Sağlık Bakanlığı ile üniversitemi-
zin protokol imzalaması ile bir-
likte hastanemizin adı ‘Eğitim ve
Araştırma Hastanesi’ olarak de-
ğişti. Tabi biz bu hastanede çalış-
maya başlayan ilk 2 öğretim üye-
si olarak birtakım zorluklarla kar-
şılaştık. Burada çok uzun süredir
çalışan uzman hekim arkadaşların
önemli bir kesimi bu değişimi ilk
etapta algılayamadılar ve eski dü-
zende çalışma gayretlerini devam
ettirdiler. Örnek verecek olursak,
biz pek çok ameliyatı yapabilme
kabiliyetindeyken diğer bazı uz-
man arkadaşlarımız hastalara bu
ameliyatların burada yapılamadı-
ğını söyleyerek hastaları başka il-
lere sevk etme cihetine gittiler.
Başlangıçta karşılaştığımız bir di-
ğer sorun da ‘Eğitim ve Araştır-
ma Hastanesi’nde bulunması ge-
reken ekipmanın bulunmamasıy-
dı. Son 6 aydır ancak tamamladı-
ğımız cerrahi malzemelerin sağ-
lanmasında üniversitemizin katkı-
sı yadsınamaz. Son bir aydır asis-
tanımızın gelmesi ile ‘eğitim klini-
ği’ statüsü ancak kazanılabilmiştir.
Halen hastanemizde köklü eğitim
ve araştırma hastanelerinde oldu-
ğu gibi çalışan iki klinik mevcut-
tur; Üroloji Anabilim Dalı ve Fizik
Tedavi ve Rehabilitasyon Anabi-
lim Dalı. Diğer pek çok departman-
da da öğretim üyesi olmakla bir-
likte birçok sorunla karşı karşıya-
lar ve eğitim kliniği olma aşaması-
na geçmeleri epey bir zaman ala-
cak gibi gözükmektedir. Bir diğer
sorun da profesör olarak enerjmi-
zi daha önemli ve karmaşık sorun-
ları çözmek için harcamamız ge-
rekirken son derece basit olgular
için zaman harcamamızdır. Bunun
nedeni hastaların hiçbir eleme ya-
pılmaksızın karşımıza gelmesidir.
Aslında bunda performans siste-
minin etkisi de büyüktür.
Çalışmalarınızı göz önünde bu-
lundurduğunuzda üniversite, has-
tane ve şehirden beklentileriniz
nelerdir
Üniversiteden beklenti öğrencisi-
nin olup gerçek anlamda Tıp Fa-
kültesi gibi hizmet verebilmesidir.
Gönül üniversitenin kendi hasta-
nesinin olmasını arzu ediyor. An-
cak kanun gereği bu mümkün ol-
madığı için sağlık bakanlığı ile or-
tak bir hastane kullanılmaktadır.
Akademik beklentisi olmayan he-
kimler ile akademik çalışmalar
yapmak gibi bir mecburiyeti olan
öğretim üyelerinin birlikte çalış-
ması doğal olarak birtakım zorluk-
ları bünyesinde barındırıyor. Şunu
da belirtmek gerekir ki profesör
olarak hastanede çalışmak için gö-
revlendirdiğiniz öğretim üyelerine
hak ettikleri itibarlı çalışma orta-
mını sağlayamadığınız gibi diğer
uzman arkadaşlar ile mücadele et-
mek durumunda bırakıyorsunuz.
Poliklinik yeri ve ameliyathane ko-
nusunda ciddi sıkıntılar mevcut.
Poliklinik olarak eksik gördüğü-
nüz noktalar var mı? Üniversite
bu anlamda nasıl bir katkı sağla-
yabilir?
Üroloji Anabilim Dalı olarak 4 yı-
lın sonunda pek çok sorunu aşmış
durumdayız. Polikliniğimizin fiziki
şartları çok ideal ve ekipmanı ye-
terli. 2 profesör, 2 yardımcı do-
çent ve bir Sağlık Bakanlığı uzma-
nı arkadaşımız ile birlikte ahenk
içerisinde çalışıyoruz. Hastaları-
mız Türkiye’nin hemen hiçbir ye-
rinde bulamayacağı şartlar ile kar-
şı karşıya. Bu durum hastaları-
mızın ve bizim işimizi kolaylaştır-
maktadır.
Hastalarınızın size geri dönüşüm-
leri nasıl olmaktadır?
Hastalarımızın önemli bir kısmı
hizmetten çok memnun durumda-
dır. Herkesi memnun etmek tabi
ki mümkün değil. Hastalar ancak
başka illere tedavi için gittikleri
zaman sahip olduklarının kıyme-
tini anlayabilmektedir. Hastane-
mizin bir avantajı da yeni yapılmış
olmasıdır. Kırşehir dışından ameli-
yat için gelen pek çok hastamız ol-
makta ve hastanenin fiziki şartları
ile ilgili memnuniyetlerini ifade et-
mektedir.
Son olarak eklemek istedikleriniz
var mı?
Arzumuz hastanemizin üroloji ve
Fizik Tedavi Rehabilitasyon dı-
şındaki bölümlerinin de eğitim ve
araştırma hastanesi ruhuna uy-
gun olarak yapılanmasıdır. Ancak
fiziki zorluklar nasıl aşılır bilemi-
yorum.
Esasında Tıp Fakültesi öğretim
üyesinin asli vazifesi ders anlat-
mak ve öğrenci yetiştirmektir. On-
dan sonra hekimliği gelir. Altya-
pı tamamlanamadığı ve hastane
ile ilgili sorunlar çözülüp ana bilim
dalları gerçek anlamda vazifesini
yapar hale gelemediği için bu sü-
reç epeyce uzayacak gibi durmak-
tadır.